Tarım Arazilerinde Miras Hisselerinin Toplaması
Miras bırakanın vefatından sonra ortaya çıkan ve mirasa konu toprağı işlemeyi zorlayan veya bazı durumlarda imkânsız hale getiren bir durumu açıklamaya ve çözüm yollarını anlatmaya çalışacağız.
Bilindiği üzere, miras bırakanın vefatından sonra intikal edecek taşınmazın işlemleri tamamlandıktan sonra nüfus müdürlüğünde yasal mirasçıları görünen çocuk ve akrabalarının üzerine hisseli olarak taşınmaz nakledilir.
Bu ve benzeri durumlarda mirasçılar arasında, taşınmazın diğer bir mirasçının fazladan kullanımına dair tartışmalar oluşmakta ve kullanan mirasçı araziyi işlemekte zorlanmaktadır. Diğer yandan da toprağı işlemek isteyen mirasçı diğer hissedarlara belirli bir bedel ödemek zorunda kalmakta ve toprağın işlenmesinden doğan tarımsal desteklemelerden de yoksun kalmaktadır.
Toprağın kendisine devrini talep ederek hisseleri toplamak isteyen mirasçılar, istedikleri sonucu elde edemediklerinden ortaklığın giderilmesi davası açarak arazinin tüm hisselerini icra vasıtasıyla alma seçeneğine yönelmektedir.
Ancak uzun, yorucu ve bir o kadar da pahalı olan bu yöntem dışında 31.12.2014 tarihinde hukuk sistemimize eklenen bir yöntem daha bulunmaktadır.
Ehil Mirasçı tayini olarak açıklanan bu yönteme göre, mirasçılardan belirli kriterleri sağlayan bir mirasçı, yetkili mahkemeye başvurarak mirasa konu tarım arazisinin kendisine özgülenmesini talep edebilmektedir. Bu yönteme göre diğer ortakların hisseleri mahkeme kararı ile seçilen mirasçıya devrolunur. Ancak bu mirasçının da belirli başlı koşulları sağlıyor olması gerekmektedir.
Nedir bu koşullar, değinelim;
Öncelikle bölünmesi mümkün olmayan arazi nedir inceleyelim. Tarımsal Arazi Kanununa göre yeterli gelir endeksine erişmeyen araziler hisse şeklinde bölünemez ve satılamaz. Bu duruma göre tarımsal arazinin bölünebilip bölünemeyeceğini belirleyen unsur arazinin büyüklüğü veya konumu değildir. Bir tarım arazisi ancak yeterli gelir düzeyini aşan koşullarda bölünebilecek ve paylaştırılabilecektir. Arazinin yeterli gelir düzeyine erişebilir olduğunu, kanunun ekinde açıklanan bölgesel verimliliğin taşınmazın büyüklüğüne oranlanmasıyla tespit etmekteyiz. Buna göre Adana’nın Seyhan ilçesindeki tarım arazisinin verimliliği ile Sinop’un Türkeli ilçesindeki tarımsal verimlilik farklı olacağından bölgelere göre arazilerin bölünme şartları da farklılaşmakta ve yer yer arazinin devrine izin verilebilir büyüklüğü değişmektedir.
Eğer tarımsal arazi yeterli gelire ulaşmıyorsa Bakanlık kendiliğinden tapuya tarımsal arazi vasfında olduğu ve hisselere bölünemeyeceğine şerh koydurur. Koyulan şerh nedeniyle tapu memurları arazinin hisselere bölünebilip bölünemeyeceğini görerek devir hususunda devre muvafakat eder.
Yeterli gelir verimliliğine sahip tarım arazisi miras yoluyla bölünmüş ve anlaşma yok ise intikal tarihinden başlayarak 1 yıl içerisinde sulh hukuk mahkemesine başvurarak arazinin kendisine özgülenmesini talep edebilir.
Sulh Hukuk Mahkemesi ise talep eden mirasçı ile istekli olan diğer mirasçıları çağırır ve yönetmelikte belirlenen kriterleri sağlayan en uygun mirasçıyı seçer. Bu seçim sırasında kullanılacak kriterler ise şunlardır;
1. Geçimini miras kalan tarımsal araziden sağlıyorsa 20 Puan,
2. Tarımdan başka bir geliri bulunmuyorsa 10 Puan
3. Mirasçının eşi de fiilen tarım sektöründe çalışıyorsa 10 Puan
4. Tarımsal araziyi işleyebilecek bilgi teknik ve yeteneklere sahipse 10 Puan
5. Mirasa konu tarım arazisinin bulunduğu ilçede 5 yıldır ikameti bulunuyorsa 5 puan, 5 yıldan daha fazla süredir oturuyorsa 10 Puan
6. Mirasçının herhangi bir sosyal güvencesi yoksa 10 Puan
7. Tarım sigortası olanlara 5 Puan
8. Tarım Bakanlığındaki kayıt süresi 5 yılsa 5 Puan, 5 yıldan uzunsa 10 Puan
9. Tarım aletleri bulunuyorsa 5 Puan
10. Mirasçı kadın ise 5 puan
Sulh Hukuk mahkemesi belirttiğimiz kriterler arasından en yüksek puanı toplayan mirasçıyı “ehil mirasçı” olarak seçer sonraki aşamaya geçilir. Bu aşamada ise diğer mirasçıların payları hesaplanır ve tarımsal gelir endeksine göre arazinin parasal değeri ortaya çıkartılır.
Sulh Hukuk Mahkemesi ortaya çıkan tarımsal gelir endeksindeki hisse tutarlarının diğer mirasçılara ödenmesi için seçilen ehil mirasçıya 6 aylık süre verir. Talep olması halinde mahkeme ehil mirasçıya ek 6 ay süre daha verebilir. Eğer mirasçı bu süreler içeresinde mahkeme veznesine hisse tutarlarını yatırmazsa, sulh hukuk mahkemesi diğer ehil mirasçı adayına aynı süreyi tanır ve yatırmasını bekler. Yine bu süre içerisinde hisse tutarı yatırılmazsa, Sulh Hukuk Mahkemesi tarımsal arazinin açık arttırma ile satılmasına karar verir ve bu durumda taşınmaz 3. Kişiye ihale yoluyla satılır.
Ehil mirasçı hisse tutarlarını mahkeme veznesine depo ederse, mahkeme tarımsal arazinin ehil mirasçıya intikaline karar verir ve diğerlerinin hissesi tek bir hissede toplanır. Bu durumda ortaklık sona erer ve tarım arazisi tek başına ehil mirasçının olduğu kabul edilir.
Mahkemenin bu kararıyla beraber, arazinin tarım faaliyetlerinde kullanılacağını garantilemek maksadıyla tapuya 20 yıl süreli değer artış şerhi konulur. Bu şerhe göre arazi 20 yıllık şerh süresinde tarım faaliyetleri dışında kullanılacak olursa ve değerinde bu nedenli artış yaşanırsa ehil mirasçı, oluşacak değer artışını diğer mirasçıların talebi üzerine hesaplarına yatırmak zorunda olacaktır. 3. Kişiye devirlerde de şerh geçerliliğini sürdürecek olup diğer mirasçılar tarafından bu durumun tespiti ile 3. Kişiden de değer artışı talep edilebilecektir. Diğer mirasçıların izni ve 20 yıllık sürenin dolması gibi nedenlerle şerh kaldırılabilecektir.
Mademki ehil mirasçılıkta da diğerlerinin paylarını ödüyorsunuz, bunun size ne gibi bir avantajı bulunmaktadır?
Açıklamak gerekir ki, ehil mirasçılığın birçok avantajı bulunmaktadır. Öncelikle arazinin değeri, metrekare hesabına göre yapılmamakta ve nispeten daha düşük bir tutar belirlenmektedir. Diğer yandan en büyük avantajı Bakanlığın, sulh hukuk mahkemesinin verdiği 6 aylık ödeme süresi içerisinde ehil mirasçının diğerlerine ödemesi gereken meblağı kredi olarak davacıya vermesidir. Bakanlığın imkânı sadece kredi şeklinde olmayıp hibe şeklinde de ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bakanlık, ehil mirasçının tarım arazinin alması için birçok ekonomik desteği ehil mirasçıya sağlamaktadır. Ayrıca mirasçılar arasında rıza yok ise hisselerin toplanması için en kolay yöntem olarak ehil mirasçı tayini karşımıza çıkmaktadır.
Açıkladığımız nedenlerden ötürü tarım arazisindeki hisselerin birleştirilmesi hususunda en hızlı, en ekonomik ve en tatmin edici yöntem olarak karşımıza çıkan ehil mirasçılığın günümüzde kullanım alanının sıklaştığını görmekteyiz. benzer yazılar için paylaştırma şartlarına ilişkin Av. Deniz Oral'ın emsal yazısı , Miras paylaşım sözleşmesine ilişkin şartları açıklayan yazılar içeriğine ulaşabilirsiniz
Saygılarımla
Av. Erhan BAL